17 Nisan 2016 Pazar
Bir Işık Hüzmesidir Kocaeli..
1 Nisan 2016 Cuma
Derya'm İyi Ki Doğmuş .
8 Mart 2016 Salı
Yves Rocher Vakfı – Institut de France, Toprağın Kadınları Projesi
1991 yılında markanın kurucusu Yves Rocher’in oğlu Jacques Rocher tarafından doğa ve çevreyi koruma amacıyla kurulan Yves Rocher Vakfı, 2001 yılında, Fransa’nın en eski en prestijli ve en köklü kurumu olan Institut de France çatısı altına girdi. Aynı yıl, Yves Rocher Vakfı-Institut de France, “Toprağın Kadınları” projesini lanse etti. ”Kar amacı gütmeden, çevre, eğitim,toplum konularında fayda sağlamak için emek veren kadınları desteklemeyi ve seslerini büyük kitlelere duyurmayı” hedefledi. Bugün, 2015 itibariyle “Toprağın Kadınları” projesi kapsamında 50 ülkeden 325 kadın doğaya, topluma,eğitime katkı veren projeleri için ödüllendirildi ve toplam 1.6 milyon euro ödül dağıtıldı.
Yves Rocher Vakfı – Institut de France tarafından yapılan proje Türkiye’de ilk kez bu sene yapılacak.
“Toprağın Kadınları” projesi 3 temel başlığı kapsamaktadır.
1.Biyoçeşitlilik: Çevre yararına bir bitki türü ve ya tabiat alanlarının koruma altına alınmasını sağlamak.
2.Toplum: Çevre yararına alınan bir aksiyon ile,toplumun refahına sürdürülebilir katkıda bulunmak.Bu kapsamda “Kadın özgürlüğü ve cinsiyet eşitliğine destek” de çok önemli bir alt başlık olmaktadır.Bununla da Birleşmiş Milletlerin,1000 yıl kalkınma hedeflerinden birini desteklemiş oluyoruz.
3.Eğitim: Çevre ile ilgili bir konuda çocukların ve gençlerin bilinçlenmesini sağlamak.
2015 yılı sonunda kazananın belirlendiği yarışmanın ödül töreni 2016 yılında, Türkiye’de gerçekleşecek olan bir seromoni ile duyurulacak. Ardından Paris’te uluslarası bir seromoni gerçekleşecek.
Daha ayrıntılı bilgi almak için tıklayabilir ve videolarını izleyebilirsiniz.
#ToprağınKadınları
Bir boomads advertorial içeriğidir.
1 Aralık 2015 Salı
Ben Geldim :)
25 Ekim 2015 Pazar
Taze Evli...
14 Nisan 2015 Salı
Shoppingg !!
18 Mart 2015 Çarşamba
Çanakkale Geçilmedi , Geçilemez..
18 Mart 1915 ..
Düşününce bile insanın tüylerini havaya diken bir zafer , büyük bir acı , binlerce şehit ..
Çanakkale sadece bir şehir miydi ? Yoksa bir millet , bir ülkenin son direnişi , kanının son damlası , yarı aç yarı tok denilmeyecek kadar aç , kadın erkek demeden cephedeki birlik , yaşlı genç - çoluk çocuk demeden katılınan son bir umut muydu ??
Hepsiydi Çanakkale .
Dönmek için değil, ölmek için gelinen topraktı .
Kadın erkek demeden savaşılan cepheydi.
İman güçüydü , vatan aşkıydı .
Türklüktü , Lazlıktı, Çerkezdi , Kürttü , Gürçüydü ama birdi Çanakkale .
Bir ananın oğlunu kendi eliyle kurban etmesiydi.
Seyit onbaşının sırtladığı 215 kg luk top mermisiydi.
Şehit askerin silahını vermemesiydi..
Bir hilal uğruna şehit olmaktı ÇANAKKALE .
ÇANAKKALE GEÇİLMEZDİ.
GEÇİLMEDİ..
Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât...
Ey şehît oğlu şehît, isteme benden makber,
Sana ağûşunu açmış duruyor peygamber.
MEHMED ÂKİF ERSOY