9 Temmuz 2013 Salı

HOŞGELDİN EY ŞEHR-İ RAMAZAN...

0 yorum
     


             11 ayımızın sultanı gelmiş hoşgelmiş.Öncelikle hepinize hayırlı ramazanlar olsun.Bu güzelim ayda oruç tutan,tutmayan herkesin duaları kabul olsun inşallah.Çocukluğumdan beri ramazanı hep sevinçle karşılamışımdır.Herkesin birbirine saygı duyduğu,ağızdan güzel kelimelerin çıktığı,insanların birbirini kırmamakta özen gösterdiği bir ay çünkü ramazan.
            Tabi artık ramazan ayı yaz mevsimine denk geldiğinden havanın sıcaklığı ve saatlerin uzun olması sebebiyle oruç tutan insanların yemesine içmesine dikkat etmeleri gerekmekte.





Oruç tutanlar için sağlıklı beslenme önerileri:


1.Ramazan ayı süresince yeterli ve dengeli beslenmeye özen gösterilmelidir.

2Ranazan ayında öğünler;sahurve iftardda iki ana öğün ile,iftardan sonra 1-1.50 saat aralıklarla iki ara öğün şeklinde düzenlenmelidir.

3.Oruç tutanların mutlaka sahur yapmaları sağlığın korunması açısından önemlidir.Sahur yemeğinde süt,yoğurt,peynir gibi besinlerden oluşan hafif bir kahvaltı yapılmalı ya da çorba,sebze ve ve zeytinyağlı yemeklerden oluşan bir öğün tercih edilmelidir.Ancak gün içinde aşırı acıkma problemi olanların midenin boşalması süresini uzatarak acıkmayı geciktiren kuru fasülye,nohut,mercimek,bulgur pilavı gibi yemekleri tüketilmesi;aşırı yağlı,tuzlu ve ağır yemekler ile unlu gıdalardan uzak durulması uygundur.

4.İftara peynir,domates,zeytin gibi kahvaltılıklar veya çorba gibi hafif yemeklerle başlanılması,10-15 dk sonra az yağlı et yemeği,sebze yemeği veya salatayla devam edilmesi uygundur.Yine enerji veren ancak kan şekerini dengeli bir biçimde yükselten besinler(beyaz ekmek,pirinç pilavı gibi glisemik indeksi yüksek olan gıdalar yerine bulgur pilavı,kepekli ekmek veya kepekli makarna gibi posalı besinler)tercih edilmelidir.

5.Günde ortalama 2-2,5 litre su içmeye ve bununla birlikte enerji verirken sıvı ihtiyacını da karşılayacak ayran,taze sıkılmış meyve suları,soda,sebze suları vb.içmeye özen göstermelidirler.

6.İftarda aşırı şerbetli,yağlı tatlılar yerine;sütlü tatlılar (sütlaç,güllaç,muhallebi vb.) veya meyve tatlıları tercih edilmelidir.

7.Yemekleri hızlı yemekten kaçınılmalı,yavaş yavaş ve iyice çiğneyerek yenilmelidir.

8.Tek seferde büyük porsiyonlar yerine,iftardan sonra birer saat ara ile her seferinde azar azar küçük porsiyonlar şeklinde beslenilmelidir.

9.İgtar yemeğinden hemen sonra televizyon veya bilgisayar karşısına geçmek,koltukta dinlenmek yerine biraz hareket etmek,kısa mesafeli yürüyüşler yapmak sindirime yardımcı olması açısından yararlı olmaktadır.

10.Ramazan ayında yemeklerin pişirme yöntemleride çok önemlidir.Özellikler ızgara,haşlama ve fırında yapılan yemekler tercih edilmeli,kavrulmuş,tütsülenmiş ve kızartılmış besinlerden uzak durulmalıdır.

11.Beslenme düzenindeki değişikliklere bağlı olarak oluşabilecek kabızlığı önlemek için,yemeklerde lif oranı yüksek gıdalara (kurubaklagiller,kepekli tahıllar,sebzeler) ve ara öğünlerde de taze ve kuru meyveler,ceviz,fındık,badem gibi kuru yemişler tercih edilmelidir.





Kaynak:Türkiye Halk Sağlığı Kurumu

ÇİKOLATALI ÇITIR KURABİYE

2 yorum






MALZEMELERİMİZ: (1 TEPSİ İÇİN )

HAMURU İÇİN;

*1/2 paket margarin
*1 çay bardağı pudra şekeri
*1 paket nişasta
*2 yumurta
*1 paket kabartma tozu
*1 paket vanilya ( aslında tarifte yoktu ama yumurta kokusunu alması için ekledim)

ÜZERİ İÇİN;

*1 paket mısır gevreği
*1 kutu sürülebilir çikolata

YAPIMI: Öncelikle hamurumuzu yapıyoruz sonra uzun şeritler halinde kesiyoruz resimde görüldüğü gibi boyutunu siz kendiniz küçük ya da biraz daha büyük yapabilirsiniz size kalmış.Tepsiye dizmiş olduğumuz hamurları önceden ısıtılmış fırına atıyoruz ve pembeleşmeden beyaz olarak alıyoruz en fazla 10 dk da pişiyo zaten.Daha sonra 1 kutu  sürülebilir çikolatamızı sıcak suda bekletip kıvamını inceltiyoruz.Bu arada bir paket mısır gevreğini bir kaba boşaltıp elimizle biraz kırıp küçültüyoruz tabi çok değil yani toz haline gelmeyecek.Pişmiş olan kurabiyelerimizi önce çikolataya ardından mısır gevreğine buluyoruz.Bu arada arzu eden mısır gevreği yerine çekilmiş fındığada bulayabilir çünkü onlada denedim gerçekten güzel oluyo.Ardından kurabiyeleri tepside bekletip çikolatanın donmasını bekliyoruz.Ki işte işin en enteresan yerine geldik o da şöyle bu kurabiyeleri dondurucuda saklıyoruz.Ne kadar yiyeceksek o kadarını çıkartıp yiyoruz.Ben kendim yaptım şahsen ve inanılmaz lezzetli tam bir pastane kurabiyesi edası var.
           Bu arada zamanı olmayan hanımlar,çalışanlar,çat kapı misafiri hiç bitmeyenler bu kurabiyeleri dondurucunuzda stoklayıp hazır ikram olarak kullanabilirsiniz.Örneğin ben yaptığımda iki ölçek yaptım bizim evde misafir pek bitmez hepsi baş tacıdır tabi o ayrı :) Saklama kaplarında attım dolaba hazırda ikramımız olsun diyerekten.Şimdiden afiyet olsun..



6 Temmuz 2013 Cumartesi

ATMAYIN LAZIM OLUR..

0 yorum
            Bugünkü konumuz eski ya da kullanılmayan eşyalarınızla yapabileceğiniz hoş ve dekoratif bişeyler üretmek.Sizin yaptığınız herhangi bişey satın aldığınızdan daha değerli sonuçta.İşte bir kaç güzel örnek;


özellikle birincisi çok hoş değilmiii :)
























3 Temmuz 2013 Çarşamba

Neon Modası

0 yorum

NEON MODASI


Fosforlu kalem renkleri artık her yerde. notlarınızın altını üstünü çizdiğiniz o yeşil mavi sarı pembe cıvıl cıvıl renkler şimdi vitrinlerde !! Vitrin dediysem kırtasiye dükkanı vitrinleri değil bunlar alışveriş merkezlerinin en gözde butiklerinde, ayakkabıcılarında .Neon renkler bu yaza damgasını vurmuş bulunmakta.Son derece trend olan renkler  şifon gömlekler ,elbiseler , pantolonlardan tutunda kemerlere  aksesuarlara kadar her yerde karşımıza çıkmakta. Ben özellikle şifon gömleklerde çok beğendim bu renkleri . tam yaz ayına uygun uçuş uçuş kıyafetlerle mükemmel bir kombin yakalayabilirsiniz. O kadar çeşitli kullanılmış ki ürün yelpazesi çok zengin ..Buda biz bayanların çok hoşuna gidecek. İster bir yemekte ister bir arkadaş randevusunda ister plajda kullanım alanı size kalmış..Çoğu markanın kullandığı bu trend renkler her yaşa uygun şekilde kullanılmış.hemen hemen her yerde bulabileceğiniz parçalardan bir kaç taneyi mutlaka gardrobunuzadaki yerine ekleyin..


 Beğendiklerimden Bir kaç parça ; 

























































Benden şimdilik bu kadar.. Modayla kalın bayanlar..Müzik kokulu öpüçükler* 
















Unutkanlık Başa Bela !!!

0 yorum
                  Son zamanlarda inanılmaz bir unutkanlık sorunu yaşamaktayım.Bu durum bazen komik bazen de ciddi olaylara neden oldu hayatımda.Çünkü mesleğim bu tür unutkanlıklara mahal vermeyecek derecede önemli.Öyle ki sabah anlaşma yaptığımız müşteriyi öğlen hatırlayamayabiliyorum varın gerisini siz düşünün.Bende bu konuyla ilgili ufak çapta bir araştırma yaptım ve hatta yarın için doktor randevumu bile aldım.Ufak gibi görünsede önemli sonuçlara mahal vermemek için tedbirli olmak mecburi.İşte bu yüzden bu yazıyı sizinle paylaşmak istedim.




"Neden Unutur, Nasıl Hatırlarız?" 

         Anahtarınızın yerini sıkça unutuyorsunuz. 5 dakika önce karşılaştığınız birinin adını hatırlayamıyorsunuz. Bilim bunun nedenini araştırıyor.Beyninizi güçlendiren ve unutmayı önleyecek faktörler.. 
         Son zamanlarda giysi dolabınızın önünde ne giyeceğinize dair daha çok zaman geçiriyor, birşey almak için gittiğiniz mutfaktan ne alacağınızı hatırlayamıyor olabilirsiniz. Hemen unutkanlıkla ilgili hastalık senaryoları yazmaya başlamayın. Çoğunlukla ileri yaşlarda görülen sorunla artık stresli ve yoğun iş yaşamı sebebiyle gençler de karşılaşabiliyor. Unutkanlığın pek çok nedeni olabilir ancak çözümsüz de değil. 

Demir eksikliğiniz olabilir 
Demir, beyin fonksiyonlarının sağlıklı bir şekilde çalışmasını sağlar. Yetersiz beslenme veya adet dönemlerinin yoğun 
geçmesi gibi nedenler hatırlama faktörlerini etkileyerek, kansızlığınız olmasa bile unutkanlığa neden olabilir. 149 kadın üzerinde yapılan bir araştırmada, demir eksikliği olanların olmayanlara oranla sorulan soruları tekrar sorma ihtimalinin iki kat daha fazla olduğu belirlendi. 4 ay boyunca demir desteği alan çoğu kadının, ilk testte başarılı olan gruptan daha iyi hatırlama yeteneğine sahip olduğu görüldü. Eğer demir eksikliğinden şüpheleniyorsanız doktorunuzdan demir eksikliğinizin olup olmadığını belirleyen ferritin seviyenizin kontrol edilmesini isteyin. Sıradan bir kan testi kansızlık başlangıcı için yeterli değildir. 

Gürültüyü önleyin 
Teknoloji ve dijital gelişmelerin son sürat devam ettiği bir dönemde yaşıyoruz. Ancak shaberleri dinleyerek e-maile yanıt vermenin mümkün olduğunu biliyor muydunuz? Normalde yeni bir bilgi beynin sadece belirli bir bölümü tarafından algılanır. Ancak birşeyi öğrenirken dışarıdan gelen gürültüyü aza indirmek gerekir. Gereksiz bilgilerden arınarak öğrenilen bilgi daha sonra kolay hatırlanır. 

Aklınızı tazeleyin 
Bildiğiniz gibi meditasyon teknikleri stresi azaltmanızı sağlar. Yapılan araştırmalarda ise gereksiz yere uzun zaman beyin hücrelerinde, akılda tutulan bilgilerin hücrelere zararlı olduğu belirlendi. Yapılan araştırmalarda, öğleden sonra 40 dakika meditasyon yapan kişilerin, aynı sürede şekerleme yapanlara oranla daha iyi hatırladıkları belirlendi. Daha ilginci, aynı test gece uyuyamayan kişilerin de rahat bir uyku uyumasını da sağladı. Bu nasıl olabildi? Meditasyon, uyku gibi, duyulara ilişkin algılamyı azaltıyor ve bu da beyine, yeni bilgiler ile anıları denetleme ve sağlamlaştırma fırsatı veriyor. Düzenli meditasyon yapmanın ise, unutkanlık için daha yararlı olacağı belirtiliyor. 

Kolesterolünüzü kontrol edin 
Sağlıklı bir kolesterol kalp hastalıkları kadar hafıza için de önemli.. Kanda yükselen kötü LDL kolesterolü beynin ihtiyaç duyduğu minerallerle beslenmesini önler, kan dolaşımını olumsuz etkiler. Eğer bazı şeyleri anlamakta ve jatırlamakta zorlanıyorsanız kolesterolünüzü de kontrol ettirmelisiniz. Yüksekse doktor kontrolünde düşürmek için çalışabilirsiniz. 

İlaçlarınızı kontrol edin 
Eğer huzursuzluk, depresyon gibi nedenlerle ilaç kullanıyorsanız, ilaçların unutkanlığa neden olup olmadığını kontrol edin. Antidepresanlar, kaygı durum bozuklukları ilaçları, kemoterapi, parkinson ilaçları, uyku ilaçları, ülser ilaçları, ağrı kesiciler hafıza sorunlarına neden olabilir. Yaş ilerledikçe ilaçların vücudunuzdaki etkileri daha uzun sürer. Bu nedenle ilaçlarınızın dozları ve etkileri hakkında sıkça doktorunuzla konuşun. 

Elma yiyin 
Günde iki elma yemek veya bir bardak elma suyu içmek sizi nörolojik sorunlardan korur. İçerdiği mineraller ve antioksidan özelliği ile yaşa bağlı hafıza sorunlarını önler. Ayrıca, elmadaki antioksidan beyin hücrelerini metabolizmadaki glukoz gibi zararlı radikallerden korur. 

Kalbinizi hızlandırın 
Eski moda kalp hastalıkları ve beyin fonksiyonlarını korumanın yolu çeviklik ile canlılıktan geçer. Egzersiz yapmak beyin fonksiyonlarını olumlu etkiler. 60-79 yaş arasında yapılan aerobik egzersizleri beyini 2-3 yıl gençleştirir. 

Beyininize güvenin 
Unutkanlık sorununuz hakkında üzlümeyi bırakın. Bu durumu daha da kötüleştirmekten başka bir işe yaramaz. 

Yüksek teknolojiyle beyin gücü 
Video oyunları, puzzle, sudoku gibi oyunlar beyniniz için iyidir. Zekanızı ve dikkatinizi ölçen oyunlar unutkanlığı önlüyor. Beyin kas gibidir, gelişmek için kararlı bir meydan okumaya ihtiyaç duyar. 

Ginkgo biloba 
Hafızanız için ´ginkgo biloba´ kullanmayı mı düşlünüyorsunuz? Bazı çalışmalar Ginkgo biloba´nın unutkanlığı önleyici faydaları olduğunu saptasa da hala bu konuda çok fazla çalışma yapılması gerekiyor. Eğer yine de kullanmak istiyorsanız aspirin, kanı sıvılaştırıcı ilaçlarla alınmaması gerektiğini unutmayın. En doğrusu ise, doktorunuzla Ginkgo biloba´nın size etkilerini araştırmak ve birlikte karar vermek olmalı.. 

Bir bardak kırmızı şarap 
Beyini güçlendiren öneriler arasında bir kadeh kırmızı şarap da bulunuyor. Ancak unutmamanız gereken alkol içermesi sebebiyle bir bardaktan fazla alınmaması. Yoksa unutkanlık için yarardan çok zarar getirebilir.





Kaynak:haber.mynet.com

2 Temmuz 2013 Salı

Aşk En Güzel Duygu ..

0 yorum

Hiç birini düşündüğünüz de suratınızda engel olamadığınız bir gülümseme belirdi mi ? Gözleriniz ışık saçtı mı etrafa? Anlamsız bir mutluluk var mıydı içinizde ? Eğer bunları hissediyorsanız aşkın en belirgin üç belirtisini taşıyorsunuz demektir.. :) Aşk; her şeye göğüs gerebilecek kadar güçlü hissettirirken bir o kadar kırılgan olmaktır kimi zaman .. İki kol arası sonsuz mesefa kadar büyük sevgidir. Kötü anıları beyninizin delete yapıp güzel olan her şeyin yüzlerce replay yapmasıdır :) Kavuşmak mutlu olmak sonsuza herkesin hayalidir elbet .. Ama her zaman mutlu sonla bitmez aşk. Seversin kavuşamazsın aşk olur . Ne kadar doğru bazen sevip kavuşamamaktır aşk.
Ne güzel anlatılmıştır aşk Canan Tan'ın kitabında ..'Yüreğim Seni Çok Sevdi' aşkı , sevipte kavuşamamayı , kavuşamayınca da aşk olduğunu almış kalemine . Böyle bir serüven arayanlara şiddetli tavsiyemdir.. 



Bir Adın Kalmalı


Bir adın kalmalı geriye

Bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
Aynaların ardında sır
Yalnızlığın peşinde kuvvet
Evet nihayet
Bir adın kalmalı geriye
Bir de o kahreden gurbet
Sen say ki
Hiç ateşe tutmadım yüreğimi
Geceleri, koynuma almadım ihaneti
Ve say ki
Bütün şiirler gözlerini
Bütün şarkılar saçlarını söylemedi
Hele nihavent
Hele buselik hiç geçmedi fikrimden
Ve hiç gitmedi
Bir topak kan gibi adın
İçimin nehirlerinden
Evet yangın
Evet, salaş yalvarmanın korkusunda talan
Evet, kaybetmenin o zehirli buğusu
Evet isyan
Evet, kahrolmuş sayfaların arasında adın
Sokaklar dolusu bir adamın yalnızlığı
Bu sevda biraz nadan
Biraz da hıçkırık tadı
Pencere önü menekşelerinde her akşam
Dağlar sonra oynadı yerinden
Ve hallaçlar attı pamuğu fütursuzca
Sen say ki
Yerin dibine geçti
Geçmeyesi sevdam
Ve ben seni sevdiğim zaman
Bu şehre yağmurlar yağdı
Yani ben seni sevdiğim zaman
Ayrılık kurşun kadar ağır
Gülüşün kadar felaketiydi yaşamanın
Yine de bir adın kalmalı geriye
Bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
Aynaların ardında sır
Yalnızlığın peşinde kuvvet
Evet nihayet
Bir adın kalmalı geriye
Bir de o kahreden gurbet
Beni affet
Kaybetmek için erken, sevmek için çok geç…





Kitabın sonunda sizi bekleyen bu nefis şiiri de sizlerle buluşturmak istedim. Aşkla kalın.Müzik kokulu öpücükler**



DOĞRU RENGİ BULMAK ÖNEMLİ!!!

0 yorum
        Hala daha doğru saç rengini bulamadığınızı düşünüyor ya da tutturuna kadar bir ton para harcadığınız kuaför maceralarınızın ardından sonuç sizi tahmin etmediyse hanımlar bu yazı sizin için.
       Saç güzelliğimizin en önemli unsurudur.Ne kadar güzel olursa kendimizi o kadar iyi hissederiz.Saç rengini değiştirmek de hayli popülerleşen bir durum haline geldi.Peki asıl soru şu ki en uygun saç rengine nasıl karar vermeliyiz?
       İki ana ten rengi var;soğuk ve sıcak.Soğuk ten rengi pembe ana tonunda mavi alt tonlara sahip,sıcak ten rengi ise sarı ana tonunda altın rengi tonlara sahip.Ten renginizi kolayca belirlemeniz için ufak bir teste tabi tutabilirsiniz kendinizi.Şöyle ki bir parça gümüş ve bir parça sarı altın takıyı alın ve yüzünüzün üzerine getirerek teninize hangisinin daha yakın ve uyumlu olduğuna bakın.Altına yakınsa sıcak,gümüşe yakınsa soğuk bir ten renginiz var demektir.
      Sıcak ten rengi için en çok kullanılan ve yakışan renkler arasında bakır tonları,tarçın,zencefil,kumral ve kızıl tonları sayabiliriz.Ancak bu bir kural değil tabi ki farklı renklerin farklı tonlarını uygun gölgelerle kullandığınızda sıcak-soğuk ten rengi fark etmeden size yakışabilir.Soğuk ten rengi içinse kiraz,buğday,bal rengi gibi renkleri sayabilir.Bir kaç örnekler;

Sıcak ten rengi ve önerilerimiz:





  • Altın
  • Bal
  • Karamel
  • Bakır
  • Kızıl
  • Maun
  • Çilek sarışın
  • Çikolata
  • Zencefil
  • Turuncu bazlı kızıllar
  • Koyu kahverengi
  • Pas rengi






  Soğuk ten rengi ve önerilerimiz:









  • Platin
  • Kül sarışın
  • Krem
  • Kumlu kahve
  • Koyu siyah
  • Şarap rengi
  • Açık kahve
  • Maun
  • Düz kahve
  • Orta sarışın


Veee son olarak her kadın güzeldir önemli olan bunu ortaya çıkarabilmektir...
















      
 

Hayatın Fon Müziği.. Template by Ipietoon Blogger Template | Gift Idea

back to top