28 Kasım 2013 Perşembe

Kışın vazgeçilmezi..

0 yorum
    Kara kış kapıda havalar soğudu iyiden iyiye..Yakında karda bekliyoruz hayırlısıyla,balkanlardan soğuk hava dalgasıda girdiğine göre yakındır.

    Bu havalara dikkat etmeliyiz korunmak farz.Peki bu dönemlerde kabanlarımızla birlikte kullanmaktan vazgeçemediğimiz hem koruyucumuz hem de aksesuarımız olan şalları,atkıları nasıl bağlamalıyız.Sadece bayanlar değil erkeklerinde vazgeçilmezi.Şahsen benim bir kaç şeklim var hep o tarzda bağlarım ama sizde benim gibi bir kaç şekil ötesine gidemiyorsanız işte size tam 25 çeşit öneri.Sağlıklı bir kış geçirmeniz dileğiyle...









Sen Hala Beni Seviyorsun.HAYIRDIR ??

0 yorum

Bazen vazgeçemeyiz.. Korkarız vazgeçmekten .. Hep içimizde bir korku , bir burukluk olmaz mı ? Ya vazgeçtiğimiz anda dönerse ? Ya o güzel zamanları tekrar yaşarsak ? Aklımız da hep bu sorular dönüp durmaz mı.. Kendi kendimize tartışırken beynimiz tam bir savaş alanı değil mi.. En çok korktuğumuz şeyler en çok istediklerimiz aslında.. Hep en güzel şeyleri hayal ederken kimse en kötüsü düşünmez. Yapmayız bunu. Yapamayız zaten.. Uçuruma sürüklemek beynini ve kalbini.. Hayır şimdi geri gelmezse ne yapacaksınız bütün ömür onu bekleyeceksiniz demeyin.. Bekleniyor. Umurumda değil dediğin zaman bile umurunda oluyor insanın..

Hadi bu bekleme olayını anladık .. Kendi çapımızda üzüle sıkıla kendimize kızarak,hayal kurarak kimi zaman ağlayarak geçiyor bu süreç. Burada sıkıntı yok zaten alıştık ki zaten biz buna . Asıl olay sen tam onsuzluğa alışıyorsun . Hayatını düzene sokuyorsun , insanlarla tekrar bir bağlantı kuruyorsun asosyallik den sosyalliğe yürümesek de emeklerken geliyor biri karşımıza ordan burdan  kaçmaya çalışırken " ya dur bir dakika ben kötü biri değilim, Hem sen hala beni seviyorsun arkadaş ne bu tavır hayırdır " edasıyla insanı çileden çıkartmak için gerekli malzemeleri elinde toplamış bak ben geldim diyor.Tamam tamam sakin olun hepiniz yaşadınız bunu biliyorum. Yani böyledir genel işleyiş. Sistem böyle yazılmış. Abi buna bir format dönsek ?? Olmaz.

Aslında gayette olur da işimize gelmiyor.. Başka birini sevmek değer vermez zor işler bunlar..Hazır elinde var bak acısıda bir acılı adana kadar..Öyle büyük sevmişiz ki düşünmeden , en ufak bir mantık yürütmeden .. Seneye de kullanırız yani bu aşkın acısını..


27 Kasım 2013 Çarşamba

Kitap okurlara...

0 yorum
Bitirdiğim kitapların ardından evet şimdi ne okumalı diye düşünürken bazen okumayı erteleyebiliyorum.Bu nedenle size arada bir de olsa okuduğum kitaplardan bir kaç öneri sunayım.

İlk önerim serisini severek okuduğum son kitabını okumaya henüz fırsat bulamadığım bir kitap.Serinin ilk kitabı olan:

Aklından Bir Sayı Tut ;

Kitabın yazarı:John Verdon
Yayın evi:Koridor yayıncılık
Kitap Türü:Polisiye,yabancı romanlar,gizem
Yayınlandığı yıl:2011
Sayfa Sayısı:480
Orjinal adı:Think of a number
Ptt kitap fiyatı :18 TL
D&R fiyatı:14.99 TL

İçeriğinde cinayeti araştıran bir dedektifin başından geçen olayları derinlemesine ama sıkmadan anlatıyor.Sonunda şaşırıp aaa katil bumuymuş diyebileceğiniz türde bir kitap.






İkinci önerim son dönemde büyük patlama yapan özellikle biz genç kızları kalemiyle gönlünü fetheden bir yazardan:

Soğuk Kahve;

Kitabın yazarı:Ahmet Batman
Yayın evi:Destek yayınları
Kitap türü:Deneme,romantik aşk
Yayınlandığı yıl:2013
Sayfa sayısı:224
Ptt kitap fiyatı:13.50 TL
D&R fiyatı:9 TL

İçeriğinde sayfa sayfa yazdığı denemeler mevcut.Dili daha güncel ve sıkmıyo aksine okudukça okuyasınız geliyor.









Üçüncü önerim henüz okumayı bitirmediğim ama şiddetle okumanızı tavsiye ettiğim bir kitap.New York Times Bestseller arasında:

Mutluluk Projesi;

Kitabın yazarı:Gretchen Rubin
Yayın evi:April Yayıncılık
Kitap türü:Kişisel gelişim
Yayınlandığı yıl:2010
Sayfa sayısı:376
Ptt kitap fiyatı:18TL
D&R fiyatı:14 TL

İçeriğinde yazarın hayatına yeniden şekil vermesi,daha mutlu olabilmek ufak dokunuşlarla nasıl düzenleyebileceği gibi fikirler sunmuş ve bir yılda 12 aya ayrı ayrı görev yüklemiş kendine.Okurken evet bunu bende yapıyorum malesef diye kendinize hayıflanabilirsiniz.Eğer sizde gerçekten böyle bir projeye ihtiyacınız olduğunu düşünüyorsanız okumaya başlayın derim.




Ve şunu söylemeden geçemicem okumak beni en rahatlatan şey umut ediyorum gelecek nesillerde okuma alışkanlığı bizden çok olsun,bir yılda kişi başına düşen kitap sayısı artsın.Ne demiş Lord Byron ;bir damla mürekkep bir milyon kişiyi düşündürebilir.Keyifli okumalar...


Bunu blogumda paylaşabilirim.Hürriyet benim..

0 yorum
Hürriyet gündeme dair cesur bir projeyle karşımızda TBWA\İSTANBUL'un hazırladığı proje kısa zamanda oldukça ses getirdi.Din ,dil,ırk,cinsiyet ayırt etmeden bireysel özgürlükleri konu alan projenin amacı Türkiye'nin dört bir yanından insanların hürriyetlerini dile getirmeleri ve seslerini duyurmaları..



Bu proje katılımcıların kendi hürriyetlerini anlatmaları için tasarlandı,katılımcılar videolarını oluştururken ilham versin diye de bir film hazırlandı.

Hürriyet herkesi kendi hürriyet cümlelerini yazmaya ve hürriyet şarkılarını yaratmaya davet etti.Kullanıcılar içinde kendi fotoğraflarının da olduğu hürriyet filmleri yaratabiliyor ve bu filmleri sosyal medyada dilediğince paylaşabiliyor.Ayrıca seçtikleri mesaj ve fotoğraflarından oluşan bannerı hurriyet.com.tr sayfalarında yayınlanıyor.Kısaca proje tamamıyla interaktif bir proje olarak kurgulandı.www.hurriyetbenim.com üzerinden ilham verici videoyu seyredebilir kendi video ve bannerınızı yaratabilirsiniz.

"Hürriyet benim" filmi,daha TV'ye çıkmadan viral olarak sosyal medyada gösterildi ve çok kısa sürede yayılarar;sosyal medyada konuşulmaya ve paylaşılmaya başlandı.Kullanıcıların katkılarıyla yapılan klipleri Twitter'dan #hürriyetbenim hashtag'iyle takip edebilirsiniz.




Bir boomads advertoriel içeriğidir.

Herkes Çok Biliyor..

0 yorum


Şimdi şöyle bir durum var ; insan yaşamadığı şeyi bilemez ve anlayamaz. İlk bunu bir kavrayalım da devamını anlatıyım ben elimden geldiğince içimi dökeyim biraz .. Evet hepimiz acı yaşarız , hepimiz seviniriz , hepimiz boşluğa düşüp bir arayışa gireriz.. Normal yani bunlar. İnsanız sonuçta..Duygularımız var inciniyoruz, mutlu oluyoruz yapımız yaradalışımız bu bizim . Ne kadar istesek de karşı koyamadığımız yok ya ben bu özelliği beğenmedim dur bir denetim masasından program kaldır yapamadığımız, kısaca kabullenip bununla yaşamayı öğrendiğimiz bir kavram duygular..Gelelim en başta ki muhabbete .. Sen gidiyorsun sevgilisinden ayrılmış kıza diyorsun ki seni çok iyi anlıyorum canım . Öyle de bir şey yok . Sen onun yaşadıklarını yaşamadın. Sen onun hayatına onun kadar tanık olmadın ki nasıl anlayacaksın. Farzı misaldi bu sevgili mevzu tabi.. Her konuda geçerlidir bu . Ben seni çok iyi anlıyorum diyen insanın samimiyetine güvenmem .. NEDEN ? Anlayamaz çünkü. Bilemez. Çünkü ben yaşadım o olayı ben hissettim o an ki duyguları.. 



Böyle anlar için müzikler vardır. (Buyurun efendim) Adamlar yapmış ciddi anlamda da olmuş bu müzik olayı.. Öyle şarkılar var ki hislere tercüman olur. Sen susarsın o konuşur.. Şarkılar susarsa hayat susar.. Nasıl bir varlıksak bilmiyorum her anımız da mutlaka bir şarkı eşlik eder anılarımıza .. Mutluyken kalkıp oynadığın gibi üzgünken de rakı masasında sana eşlik edecek bir şeyler çıkar elbet.. Ahh şarkılar ne kadarda mübareksiniz demek gelmiyor değil arada içimden ..





25 Kasım 2013 Pazartesi

Çok Mu Yalnızız Hepimiz ?? Çok mu Kimsesiz ?

0 yorum

Ne için çabalıyorum dediğiniz anlar oluyor mu sizinde .. Okuyorum ama sonu ne olacak ya da yaşıyorum ama yarınımın garantisi var mı dediğiniz anlar .. Boşluğa düştüğünüz anlar .. Etrafınız da bir ton insan vardır değer verirler size .. Öyle olduğunu söylerler. Siz inanmak istemedikçe ısrar ederler.. Ne mi olur sonunda İnanırsınız. Aslında yalnızsınız bilirsiniz ama inanmak istersiniz . Başınız sıkıştığında onlardan yardım istemek.. Üzüldüğünüzde onların omuzunda ağlamak.. Sonra onlar da yalan gelmeye başlar. Sıkıldıklarını hissedersiniz bilirsiniz artık o insanların sizin için oynadığı dostluk antlaşması bitmiş ve siz onlar tarafından paramparça edilmişsiniz bile.. İşte böyle zamanlarda daha da koyar yalnızlık ve o zaman anlarsınız ki gerçekten kimse yokmuş. İnanmak istemediğiniz bir yalanın baş rol oyuncusu siz olmuşsunuz.. Yalandan gülümsemeler en çok size yakışmış...

Ağlanacak halimize güler olduk şu zamanlarda.. Neydi bizi buna iten ..Sahi  ne bizi bu kadar sahte ve yapmacık yapan ? Fikri olan var mı ? Sevgilinizden ayrılmanız mı , hayatta en değer verdiğiniz kişiyi kaybetmeniz mi , işinizi sevmemeniz mi , eşinizle olan sorununuz mu, ekonomik kısıtlılık mı, sağlık sıkıntısı mı ?? Ahh ! Gerçekten de ne çok derdimiz var bizim böyle.. Saymakla bitiremediğimiz .. Ağlamaktan , şikayet etmekten yorulmadığımız.. Bazen siz bile kendinizden sıkılıyorsunuz itiraf edin..

Kalkın ve silkinin !
Sabah erken kalkın. İnce belli bardakta çayınızı alın ve balkona çıkın..O saatlerin tadını çıkarın şehrin uyumasını izleyin..O sessizliği ve dinginliği hissedin. Kimsenin sizden güçlü olmadığını farkına varın.. Onlar sadece duygularını gizleyip daha iyi rol yapabilenler..Siz her zaman daha iyisiniz unutmayın..


Hıı bak aklıma gelmişken bir evcil hayvan alın kendinize ona anlatın dertlerinizi üzütülerinizi sevinçlerinizi.. Ya da bir çiçek alın eskiden babananelerimiz anneannelerimizin yaptığı gibi..

Sağlıcakla kalın..



Iımm Tazecik..

1 yorum

Gecen ki post'umda bahsetmiştim beni yazmaya iten aslında bir arkadaşım diye..Onun sayesinde cesaret buldum birazda ..Yürü be Hilal devam et bu işe dedim vazgeçme bırakma öyle geldim yani tekrar :)  İşte asıl konumuza dönelim . Arkadaşımdan bahsedeyim biraz sizlere çok saygı değer okurlar..Kendisi böyle göbekli möbekli, esprisi bol , istediği zaman yaptıramıcağı bişe olmayan (Laf aramızda bana pek yemiyor da bu özelliği bunu belirtiyim :D ) , Vizyonu geniş güzele güzel çirkine çirkin demekten çekinmeyen doğrucu Mehmet olma yolunda emin adımlarla yürüyen bir insan.. Şimdii bunu neden anlattıyosun be kızım demeyin hemen .. Çünkü kendisi de blogger kervanına katılmış bu yolda da ilermeyi canı gönülden isteyen hevesli bir yazar olarak çıkıyor karşımıza ..Lütfen Burdan buyrunuz bakınız bol bol ziyaret ediniz Sevgili okurlar.. Yazıları da ki tatlı mizahı umarım sizde seversiniz.. :) 




24 Kasım 2013 Pazar

KALPTEKİ DİŞ AĞRISI.

0 yorum
Korkuyoruz ama seviyoruz.. Canımız acıyor ama seviyoruz..Kızıyoruz ama seviyoruz.. Neden diye soruyoruz cevap yok ama seviyoruz..Sonu belli olmayan bir araf,biliyoruz ama seviyoruz.. Cevap bulamıyoruz , neden diyemiyoruz. Yoruluyoruz bazen yeter diyoruz ama dönüp bakınca vazgeçemiyoruz..Nasıl bir his ki bu her an aklında, kalbinde insanın . İnsan bir yerin ağrısına belli bir zaman sonra alışıyor da peki ya kalp ağrısı ?? Neden alışamıyor insan buna . Neden artık yeter deyip bitiremiyor. Bilim adamları ölümsüzlüğü bulacak ama hala buna bir çare bulan yok. Buda evrenin bize en büyük kazığı bence. Ne yoluna devam edebiliyorsun ne böyle devam edebiliyorsun . Bir yük işte omuzlarında . Kalbinde ki diş ağısı evet en uygun tanımlama bu. Sızısını hep hissettiğiniz dişinizden kurtulmak istersiniz korka korka doktora gidersiniz ya işte bunun doktoru da yok. Çekiyoruz dayanabildiğimiz kadar.. Evet herkesin kalbinde bir diş ağrısı var .. Ağrıya sebep olana deli kızdığımız, sevdiğimiz aşık olduğumuz vazgeçemediğimiz..Nefret ederken bile en çok onu sevdiğimiz..


Sorgulamaktan ve düşünmekten vazgeçtiğimiz anda geri dönmeyin ağrılar.Özgür kılın bulunduğunuz kalbi.Sahi yorulmadınız mı hala ??


Deneme Ses Kontrol 1 2 ??

0 yorum


Yine ben geldim.. Hoş mu geldim, boş mu geldim bilmiyorum ama bir cesaret sesimi duyurmaya geldim tekrar. Evet diyebilirsiniz ya bu kadar zaman neredeydin hayırdır nereden geldi aklına blog diye , haklısınız.Aslında yazmayı hep çok sevdim ama erteledim,geçiktirdim,yazdım ama duyuramadım sesimi istediğim gibi. Şimdi tekrar aldım laptob'u bir hevesle yine başladım.Burdan bi arkadaşıma sesleniyorum birazda onun sayesinde sizlerleyim,onun sayesinde yazıyorum..Neyse hoşgeldin faslı için bu kadar yeterli.Tazecik postlarımla sizlerle olucam bundan sonra takipte kalın.. :)


 

Hayatın Fon Müziği.. Template by Ipietoon Blogger Template | Gift Idea

back to top