9 Kasım 2014 Pazar

Gezenti blogger ! Safranbolu Çıkarması ! :)))

2 yorum

Merhabalar efendimmm . :) Ben gezenti bloggerınız Hilal :) 
Bu postu sizlerle bu kadar geç buluşturmak tamamen fırsat bulamamam..  1 senedir öğrenim gördüğüm Karabük şehrinin en güzide ilçesi hatta incisi desem yeridir.. :) 



 
      Peki ya Safranbolu nedir ne değildir derseniz hemen kısa bir bilgi vereyim daha sonra da benim gözümden Safranboluyu size gösteriyim :) 


Karabük ilinin turistlik bir ilçesidir ..
Ev örneklerine, Beypazarı, Göynük, Taraklı, Odunpazarı gibi Türkiye'nin birçok yerinde rastlanan Klasik Osmanlı kent mimarisini yansıtan tarihî Safranbolu evleri ile ünlü olan şehir, bu özelliği sayesinde 17 Aralık 1994 tarihinden beri Türkiye'de Dünya Miras Listesi'nde yer alan 9 kültürel varlıktan biridir ve turistik ilgi çekmektedir.Safranbolu ismini, bölgede yetişen ve nadir bir bitki olan safrandan alır.
Safranbolu coğrafi konumu nedeniyle tarih boyunca idari ve ticari bir merkez olmuştur. 2010 adrese dayalı nüfus sayımına göre nüfusu 49.014'dir.




Dünya Miras Şehri 1994.. 


Ve ve vee işte benim gözümden Safranbolu  

Gezenti Bloggerın Safran çıkarması..



Eğer  ben geziyim aman yorulmiyim diyorsanız en rahat ayakkabılarınızı giyin çünkü öyle düzlük bayırlık sayılmaz pek.. :)



Evlerine konaklarına hayran kalmamak mümkün mü sizce ? :)





Böylesi şirin Polis Merkezi mi olur demeyin Eski çarşıda karşılaşır şaşırır kalırsınız benim gibi :)




Hiç bir şeyin orjinaliğini bozmasına izin verilmemesi çok hoş . :) 




Evet böylesi şeker tezgahlar var .. :)






El işçiliği süs eşyalarına tek kelimeyle BA-YIL-DIM !!!




                                   
                              Eski çarşının en sevdiğim sokağı burası cıvıl cıvıl :)



Çantalarda dahil aman yarabbii çok güzel değiller miii ? :) 


Cam işçiliği bir harika dostummm !!


Böylesi ortamları bulup ölümsüzleştirmezsem içimde kalırdı tabii :)


 Böylesi güzel yapılar fotoğraflanmalı tabi kii ! :) 




Tarihi Cinci Han .. Restore edilip Cinci han otel olarak hizmet vermekte .. 





Şehit Mustafa Ortaokulu ..



Gezenti blogger 'ından şimdilik bu kadar :) 

Kendimce size gezip gösterdim umarım beğenmişsinizdir. :) 

Sağlıcakla kalın efendim.





2 Kasım 2014 Pazar

Ah Sokak Lambası ..

0 yorum







 Kalemi elime aldığımda burnuma gelen asetat kokusu mu yoksa içimde pusu kurmuş yazma istediği mi beni buraya getiren bilmiyorum.. 

Uzun zaman oldu yoktum .
Var mı özleyen ?
..
Yok mu ??
..
Peki teşekkürler ..
Sorguladım biraz sizi de ama Mazur görün elime kalem almayalı çok olunca bir kaçma isteği gelmiyor değil..
Kahvem yok ama olsun asetat kokan kalemim var hemde mavi .. En sevdiğim.
Şuralarda bir yerlerde bir de afilli bir yalnızlığım olacaktı .. Hah işte buradaymış.. Afilli diyorum basite almayın diye öyle sıradan bir şey değil yani .. Milyon tane insanın içinde yalnızım ondan .. Ha sokak lambası ha ben .. Çok benzeriz . İyi günde kötü günde değil karanlıkta hatırlanırız saygı değer dostlar tarafından .. Aman artık bıktım kendi ışığınızı kendiniz görün diyemediğimizden böyle sanırım . Sorgulamıyorum ..
Yaz kış yanan sokak lambası..
Ah sokak lambası ..
Ne kadarda benziyoruz seninle ...
Bu yüzden de;
Ben karanlıkta ki sokak lambası , ben güzin ablanız , ben saygıdeğer dostunuz , ben özlenen ama adı olmayan , ben yorgun , ben dibine ışık vermeyen ama günden güne tükenen mum , ben söküğünü dikemeyen terzi..
Ve son olarak yattığında hiç bir şey düşünmeden uyumak isteyen insan .. 

Yazan: Hilal AK 



29 Ekim 2014 Çarşamba

Şanlı Zaferimizin 91.yılı Kutlu Olsun..

0 yorum








Lozan Barış Antlaşması’nın imzasından sonra Mustafa Kemal Paşa, Özel Kaleminde memur olan ve kişisel güvenini kazanmış bulunan Hasan Rıza Soyak’ı çağırarak birkaç küçük kâğıt parçasını vermiş ve şöyle demiştir:

— “Bunları al, müsvedde halindedirler, beyaz edeceksin. Yazılar karışıktır, dikkat et, okuyamadığın veya anlayamadığın yer olursa bana sorarsın. Bunları şimdilik yalnız sen ve ben bileceğiz; âmirlerine dahi bahsetmene lüzum yoktur”.



Hasan Rıza Soyak, Mustafa Kemal Paşanın kullandığı küçük bir not defterinden koparılmış ve onun el yazısı bulunan bu sahifeleri okuyunca bunların 20.1.1921’de kabul edilen Teşkilâtı Esasiye Kanunu’nun devlet şekline ait maddelerini değiştiren ve Türkiye Devletine, “Cumhuriyet” şeklini kazandıran taslak olduğunu görmüştür.



Mustafa Kemal Paşa tarafından hazırlanan metin aynen şöyledir;



“Türkiye Devletinin hükümet şekli Cumhuriyettir”.



“Türkiye Devleti Büyük Millet Meclisi tarafından idare olunur”.



“Meclis, hükümetin inkısam ettiği idare şubelerini, icra vekilleri vasıtasıyla idare eder”.



“Türkiye Cumhurreisi, Umumî Heyet tarafından, Türkiye Büyük Millet Meclisi azası meyanından bir intihap devresi için seçilir. Reisin vazifesi yeni Cumhurreisinin intihabına kadar devam eder. Tekrar intihap olunmak caizdir. Türkiye Cumhurreisi, devletin reisidir; bu sıfatla lüzum gördükçe Büyük Millet Meclisi’ne ve Vekiller Heyetine riyaset eder”.



“Başvekil, Cumhurreisi tarafından ve meclis azası arasından intihap olunur. Diğer vekiller, Başvekil tarafından yine Meclis azası arasından intihap olunduktan sonra heyeti umumiyesi, Cumhurreisi tarafından Meclis’in tasvibine arzolunur. Meclis içtima halinde değilse, tasvip işi Meclis’in içtimaına talik olunur”.



Hasan Rıza Soyak, verilen metni yeni baştan düzenleyerek yazdırdıktan sonra, Mustafa Kemal Paşanın konu ile ilgili talimatını almıştır.



“Şimdi bunu al, Adliye Vekili Seyit beye götür, yarına kadar bunları okusunlar. Cumhuriyet ve halk hakimiyeti mefhumları ile umumî hukuk kaideleri bakımından tetkik etsinler ve mütalâalarını bildirsinler. Meselenin şimdilik üçümüzün arasında kalmasını arzu ettiğimi de Seyit Beye söylersin”.



Verilen emir yerine getirilmiş, Seyit bey müsveddeleri okuduktan sonra, geri verirken görüşlerini, Hasan Rıza Soyak’a “pek mükemmel bulduğunu, esaslarda mutabık olduğunu, tashih haddi olmamakla beraber, birkaç nokta da Gazi’nin emirlerine imtisal ederek, mütalâalarını kaydettiğini”, söylemiştir2.



Falih Rıfkı Atay’ın Cumhuriyetin ilânı ile ilgili olarak Çankaya adlı eserinde, 11 Eylül 1923’de tuttuğu notlar konuya açıklık getirmesi bakımından dikkatimizi çekmektedir.



TBMM’de Mustafa Kemal Paşanın- odasında cereyan eden olaylar, Cumhuriyetin ilânından önce, Cumhuriyetin ilânı ile ilgili görüşmeleri dile getirmektedir. Konunun ele alınışına Parti Tüzüğünde yapılacak değişiklikler sebep olmuştur.



“Gazi dedi ki”



— Cumhuriyet ne demektir? Kamusa baktım, “chose publique” kelimeleriyle tercüme edilmiştir. Bizde manası ne olmalı?



Gazi’nin sözü hangi konu üstüne getirmek istediği belli idi. Kanun-u Esasî’de (Anayasada) hükümet şeklini açıkça göstermek sırası geldiğini söyleyen Sabri Bey:



—    Mesele bugünkü vaziyetin ifade edilmesinden ibarettir, dedi.



Gazi: — Ben projeyi (söz konusu parti tüzüğü projesi) gördüm. Çok eksik yerleri var. Bu hafta kendim uğraşacağım. Sonra bazı arkadaşlarla hususî müzakerede bulunuruz ve fırkaya getiririz, dedi.



Yunus Nadi: — Bunu en kuvvetli zamanımızda yapmalıyız.



Gazi, kalemini masaya vurarak;



—    En kuvvetli zamanımız bugündür, dedi.





Kaynak:Atatürk araştırma merkezi

16 Ağustos 2014 Cumartesi

Cicili Bicili Oje Kutusu Yapımı

0 yorum
   


     Herkese merhabaaa :) Ben bu ara yine yazamayan bloggerınız..Bir yandan iş yoğunluğu bir yandan bulduğu boşuklarda evde duramayan bir bünye,bir yandan nişan için ufaktan hazırlanmalar derken vakit bulup yazmak oldukça zor oluyo,neyse ya her yazıda böyle söylenceksem bende ilahi yani :)
   Gelelim asıl meselemize bana ilham veren arkadaşım sağolsun ojelerimi koycak yer bulamazken artık hoş bir kutum olmuş oldu.Öyle çekmecelerden taşan 100-150 tane ojem yok yanlış anlaşılmasın kullandığım renklerdir sadece aldıklarım.Neyse ben tabi aldığım ilahımın üzerine ekledim de ekledim sonuç bu oldu.Hepside evde olan malzemelerdi zaten.Bir adet ayakkabı kutusu,bir buket çiçeğin dışındaki kumaşıda atmadım onu da kutuyu kaplamakta kullandım tabi siz de onun yerine istediğiniz bir kumaşla ya da benzeri birşeyle kaplayabilirsiniz.Gerisi hayal gücünüze kalmış diyelim.










21 Temmuz 2014 Pazartesi

Blogumu Özlediysem Demek...

2 yorum
   



     Ahh ah..ne çok oldu yazamadım sana sevgili blogum..O kadar çok şey oluverdi ki şu son bir ay içinde hiçbirşeye yetişemez oldum doğal olarak sana da yazamadım üzgünüm.
     Nasıl başlamalı...hımm..Herşey yeni bir iş fırsatının önüme çıkmasıyla başladı.3.5 yıl çalıştığım,orada ki herkesle aile gibi olduğum işyerimden ayrılmam gerekiyordu artık kariyerim için buna mecburdum bende kabul ettim.10 gün içerisinde işlerimi tamamlayıp devretmem gerekiyordu tabi ve ben bu arada o yoğunluğun içerisinde hayatıma yeni bir başlangıç daha yapmayı da başardım.Hayatımın geri kalanını birlikte geçirme kararı aldığım o güzel insanı aileme açtım ve ailelerimizi tanıştırdık aramızda yol uzaklığı olduğu için de iki gün sonra söz takıverdik.Evet yanlış duymadınız herşey bir on gün içinde oluverdi.
   Şu an ne mi yapıyorum yeni işime başladım tabi iş yükü daha ağır daha yoğun ama şimdilik iyi götürdüğümü düşünüyorum yakında nişan tarihimde belli olur bunu da sizinle canı gönülden paylaşırım tabikiiii :)
  Blogumda kendimle ilgili çok resim paylaşmayı sevmesemde sözden kendime ait bir kaç kareyide size açmazsam olmaz.Söz de sadece adı konulsun gibisinden bana bir tektaş takıldı.Alyanslar nişanda takılacak Allahın izniyle.Benden şimdilik bu kadar gerisi gelecek canlarım seviliyorsunuz...


   Aşkla kalmanız dileğimle...




12 Haziran 2014 Perşembe

Mor Mim :)

2 yorum
Bu benim ilk mimim bu arada çok mutlu oldum beni de unutmadığın için sevgili Aycan Hayata Dair..Severek takip ediliyorsun.Şimdi sorular şöyle;

  1.En çok sevdiğin yönün?

Hırsım olsa gerek kafama koyduğum birşeye ulaşana kadar durmam.Evet bu bazen beni yoruyor ama elimde değil :)

 2.Sen hiç yağmur altında ağladın mı?

Yağmur altında yürümek herkes için eğlenceli olabilir ama niyeyse pek sevmiyorum ben o yüzden sanmam :)

 3.Diyelim ki sana 3 dilek hakkı tanındı. Ama sadece insanları değiştireceksin.Neleri, kimleri ya da hangi özellikleri değiştirirdin?

Bu soruda fazla düşündüm sanırım ama hayatımda ki herkes olduğu gibi güzel zaten ben onları böyle seviyorum iyi ya da kötü..

 4.Sen hiç yaz yağmurunda denize girdin mi?

Özellikle girmedim ama denizdeyken az da olsa yağmura yakalandığım olmuştur :)

5.Yaşadığın en gülünç durum nedir?

Vücudumdaki bazı vitamin ve minarel eksiklerinden kaynaklı aşırı kramp girme sorunlarım var ve geçenlerde bir hipermarkette ayağıma giren kramp sayesinde yarım saat kitlenip kalmıştım ve sağolsun iki çalışan kasiyer kız masaj yaparak beni kendime getirmişlerdi (Allah onlardan bin kere razı olsunnnn ) tabi bu arada bütün müşteriler beni izliyordu.Son komediyse marketin müdürünün bana söylediği; -kızım sana nazar değmiş sözüydü :)

6.Kendine ünlüler dünyasından bir eş ya da sevgili seçseydin kimi seçerdin?

Şüphesiz ki Jensen Ackles nam-ı diyar Dean Winchester :)


 7. Hayatın film olsa hangi aktristin oynamasını isterdin?

Sandra Bullock olsun isterim :)

 8.Sen hiç halka açık bir alanda kimsenin ne düşündüğünü aldırmadan ağladın mı?

Evet ağladım :/

 9.Superman mi? Batman mi?

Batman

 10.Çocukken hepimiz bir nesneyi ya da olayı başka bir şey zannederdik.Mesela Eyfel kulesini elektrik direği sanmak gibi.Senin böyle ilginç düşüncelerin var mıydı?

O zamanları tam hatırlamıyorum ama annemin dediği kadarıyla söyleyebilirim ki çizgi film Heidi'yi izlerken Peter'in keçilerin memesinden süt içmesini çişini içiyo sanırmışım annem bana anlatana kadar akla karayı seçmiş tabi :)

 11.Hayatın anlamı nedir?

Çok geniş kavramlı bir soru bu cevap verebilecek hem çok şey var hem de yok.Hayatın anlamı hayatının ta kendisi zaten yaşayabilmek,şükredebilmek,sevebilmek,aşık olabilmek...

Bende




Patlayan Balonlar mimliyorum.





9 Haziran 2014 Pazartesi

Ojede Yaz Renkleri!

6 yorum

       Bu senenin hiç şüphesiz en dikkat çeken renklerinden biri sarı.Geçen yıl neon renkleri çok göz önündeydi bu sene genellikle yeşile kaça tonları revaçta olacak.Bense ojede tatlı bir sarı tercih ettim.
      Ben aslında çok rengarenk ojeler süren biri değildim.İşim gereği genellikle klasik giyinmeye özen gösteriyorum yoksa yaşımdan da küçük gösterince sıkıntı yaşayabiliyorum :) Bu durum meğer iş dışı hayatıma da yansımış olacak ki yakın dostum beni çok renksiz giyiniyosun diye uyarınca farkına varabildim anca.O günden beri aldığım kiyafetler renkli,sürdüğüm ojelerde onlara uygun.Bir daha bu yaşlarımda olmayacağım çünkü keyfini çıkar kızım Derya dedim.Bu senenin modası en güzel pastel renklerinden sarıyıda ilk kez sürdüm.
    Ojemiz Avon Colortrend serisinden.İlk kez avonun bir ojesini kullandım.Renk tonu güzel yanlız sürerken fırça izi kalmasın diye 3 ya da 4 kat sürülmesi gerekiyor çünkü oje gerçekten ince.





Rengarenk kalmanız dileğimle kızlar ;)



2 Haziran 2014 Pazartesi

Kitap Yorumluyorum..

2 yorum

       Önce ki hafta gittiğim kitap fuarından aldığım kitaplardan biriydi Mart Menekşeleri.Bu arada fuarda ki gözlemlerime göz atmak isteyenler burdan buyrun :) 
       Aslında önce başka bir kitaptan başlamaya düşünürken kitabı aldığım yerde ki bir teyzenin yorumu beni çekmişti bir kere.O yüzden diğerini erteleyip önce bundan başladım.İyi ki de öyle yapmışım.Nasıl okudum bitirdim farkında bile değilim.Normalde kitap okumayı çok sevsemde işimin yoğunluğu,akşam gittiğim eğitim sebebiyle eve çok geç geldiğimden yorgunluktan kitabın bir kaç sayfa sonrası malesef uyuyakalıyordum.Ama bunu bir solukta okuyuvermişim.
      Yazarın öyle güzel betimlemeleri var ki sanki ordaymışsınız hissi veriyor.Yazar kitabında kendi aşk kırıklığını atmak için gittiği yerde başka buruk bir aşk hikayesini bitmemiş bir aşkı çözmeye çalışıyor ve bu sırada ortaya çıkanlara siz bile şaşıracaksınız.Hani sonunda katil uşak çıkar ve siz kalakalırsınız aynen öyle.Şunu da eklemek istiyorum ilk kez bir kitabın sonunda gözlerim yaşardı ve ağladım :)Okuyan başka arkadaşlardan aldığım yorumların hepside olumluydu.Eğer bu aralar bir kitap okusam ama ne diye düşünüyorsanız işte başlamanız gereken bir kitap.Benden tam puan Mart Menekşeleri'ne...




31 Mayıs 2014 Cumartesi

#occupygezi

0 yorum


Tarih: 31 Mayıs 2013..

Mekan: Taksim Gezi Parkı

Konu: Yeşili Sev Doğayı Koru

Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür,
Ve bir orman gibi kardeşçesine ..

Ne kadar da güzel şekillenmiş kelimeler Nazımın kaleminde ..

Neydi bu insanların derdi .. Ne için o kadar direndiler nasıl tek vücut oldular. Kim haklıydı ? Ben dedim öyle olacak diyen bir devlet başkanı mı ? Yoksa Orada bir duracaksın yeşili koru diyen Çılgın Türkler mi ?? Türküz biz kanımız deli akar bir kere. Bu direniş bu birlik oluş kelimelerin bittiği yer .


Ethem Sarısülük , Mehmet Ayvalıtaş,  Abdullah Cömert , İrfan Tuna , Medeni Yıldırım,  Ahmet Atakan,  Berkin Elvan..

Şimdi yanımızda değiller belki ama Unutulmadılar , Unutturmayacağız. Gezinin Yıl 1. dönümünde her birini tekrar tekrar saygıyla, rahmetle anıyoruz ve Allahtan ramet diliyoruz.

#direngeziparkı


#geziyiunutma








29 Mayıs 2014 Perşembe

Disney Karakterlerinden Örnek Alınan Kombinler

2 yorum
      Eğlenceli bir kombin yazısıyla karşınızdayım.Disney karakterleri ne kadar büyüsemde benim için hala önemini koruyor.Ben hala bu yaşımda oturup çizgifilm,animasyon izlemeye bayılan birisiyim.Öyleyse bu moda yazısı büyüyüp de çocukluğunu kaybetmeyenler için gelsin ve de içim yaşlandı benim yaa diye söylenenlere ;)
    Her biri günümüze uygun oldukça da kolay kombinlenebilecek türden;








28 Mayıs 2014 Çarşamba

Eski Fotoğraf Hastalığım Vol #1

9 yorum
      Beni bilen bilir eski fotoğraflara karşı aşırı bir merakım var bununla ilgili görselleri elimden geldiğince saklamaya çalışırım.Hele bir de tarihi anlamlar içereni varsa aralarında daha nolsun derim.
     Bununla ilgili dedemden söz almışlığım bile vardır.Eski fotoğraflarını sakladığı bir arşivi var dedemin bana miras olarak bunları bir de eski bir antika saati var onu bırak yeter derim hep.Bu arşivde dedemin dedelerimi dersiniz,el çizmesi fotoğraflar mı dersiniz,o yılın modasını taşıyan insanları hele görmeniz gerek :) Tabi şimdilik o arşive dedemin rızasıyla açıp bakabiliyorum.Kim bilir belki birgün onları da sizinle paylaşma izni alabilirim.
   Sözüm ona size bu yazımda ilgimi çeken güzel fotoğraflar paylaşmaya çalışcam.Biraz tarihe gitmeye ne dersiniz??

Madem eski fotoğraflar dedik o zaman dünyanın bilinen ilk fotoğrafıyla başlayalım Le Gras'ın penceresinden görünüş;1826


Beşiktaş sahili ; 1890



Volkswagen beetle'lar açık hava sinemasında;1960 lar



Günümüzün modası selfie yi yeni mi sandınız canımlar :) İşte tarihin ilk selfiesi aynadan çekildi Grand düşesi Anastasia'dan ;1913



Eskiden saç kurutma makineleri taşınamıyordu tabi :) yıl 1920 ler



Bir sokak selfiesi de bu amcalardan ; 1920



Michelangelo'ya ait16. Yüzyıldan kalma bir alışveriş listesi.
Londra'da küçük bir ayakkabı tamiri dükkanı.Yıl 1900



Dünyadaki İlk Çocuk Hakları Bildirgesi Taksimde Okundu...!



Fransız moda tasarımcısı, Chanel markasının kurucusu, Coco Chanel, 1910.


Kitap tutkusuna hiçbir şey engel olamaz, bombalanmış bir kütüphane, 1940.


Bu kadar fotoğraf içerisinde Atamı koymasaydım olmazdı bu post M.Kemal Atatürk Erzurum kongresi hazırlıklarında

Nusretiye Camii önünde talim yapan topçular (1890'lı yılların sonu. Tophane)


Sirkeci Büyük Postane...












 

Hayatın Fon Müziği.. Template by Ipietoon Blogger Template | Gift Idea

back to top